DÜNYA TURU, SEYİR DEFTERİ - 21 EYLÜL - 28 EYLÜL 2014

21 EYLUL 2014 PAZAR

Sabah saat 11: 00 de Martı Marina yat kulübü önünde yapılan uğurlama toreninde heyecandan konuşma güçlüğü çektim. Tohum Otizm Vakfı Başkanı Sayın Mine Narin Hanım’ın vermiş olduğu plaket ve bir demet çiçek ile medya karşısında pozlar verildi. Uğurlamaya gelen dostlar ve deniz sevdalıları ile çektirilen resimler, devamlı bir  gülümse durumu, oldukça heyecanlı geçti. Bu arada “Eğitime Yelken Aç” sloganı ile dünya turuna yeni bir amaç daha eklenmiş oldu. BURS YAZIP 5290‘a gönderilen her mesaj ile sadece 10TL karşılığın otistik çocukların eğitimine katkı sağlayacak. Umarım bu kampanya başarılı olur ve balıkçılın bunda bir katkısı olur….
Saat 12 de pantonda kurulan çiçekler ile süslenmiş bir masada bizi uğurlamaya gelen Elif”in babasının doğum günü pastası kesildi. Ardından marinadan avara olduk. Bir çok yelkenli teknenin eşiliğinde, ayrıca birkaç basın teknesi ve küçük optimistler birlikte yelkenler basıldı.
Yıllardır hayalini kurduğum seyahatimiz böylece başlamış oldu…
15 mil mesafedeki Datça limanına saat 16:30 da kıçtan kara bağlandık. Yemek molası ve iskele çıkış işlemleri için 1.5 saat Datça’da kalıp iskelemizden, uzun bir süre göremeyeceğimiz Datça tepelerini dümen suyumuzda bırakıp Sömbeki (Symi) Adası’na rota tuttuk ve saat 20.00’da  limana bağlanıp  yurt dışı liman çıkış işlemlerimizi yaptırdık. Hedefimiz 120 mil mesafedeki Santorini Adası. Ortalama 15-20 knot zaman zaman 25-28 knot aralığında orsa seyri ile tüm gece yol aldık. Sabah hava kaldı ve motora yol verdik.

22 EYLÜL 2014 PAZARTESİ

Nihayet akşam üstü olta gerildi ve  1 kiloluk  bir orkinos yavrusunu temizleyip deniz suyu ile  doldurulmuş kovaya koydum. Çiğ balık için hiç tatlı su değdirmeden deniz suyunda bir müddet bekletmek gerekiyor. Tam iş bitti ki ikincisi de oltaya takıldı. Aynı işlemlere tabi olan balık kendini kovada buldu. Tabii fotoğraf ve kayıt işlemleri, hatta kilosu da 800GR olarak kaydedildi. Bu arada Balıkçıl‘a  tutulan balıkları tartmak için  bir tartı almıştık, işe yaramaya başladı :), artık tuttuğumuz balıkların kilosunu tahmin etmekten kurtulmuş olduk. Tüm tutulan balıklar bundan sonra tartılarak tekne jurnaline işlenecek, derken Haluk bir balık da ben tuttum galiba dedi ve oltayı yoklayınca tutmuş olduğunu anladım… ve birde ne görelim, 800GR’lık bir lambuka hoplaya zıplaya tekneye geldi. Toplam 2600GR’lık balığımızla Santorini’nin marinasına, bir Fransız teknesine aborda olduk. Akşam havuzlukta oturup inanılmaz lezzetli olan çiğ balık ziyafeti rakı eşliğinde dah da lezzetli hale geldi. Sohbet, muhabbet, çekilecek belgeselin formatı üzerine konuşup geceyi marinada geçirdik.
10672266_1456741384571588_6964966254459788032_n
Bu arada teknede benimle beraber toplam 8 kişiyiz.
Alper Babayağmur : Benim Üniversiteden en yakın arkadaşlarımdan ve Yönetmenimiz.
Berna Berdan : Yönetmen Asistanı
Aykut Güneş : Kameraman arkadaşımız
Ali Şimsir : Marmaris’den bizim yarış ekibinden. 1 ay bizimle birlikte.
Haluk Özçelik  : Eskişehirde yaşıyor, benim kursiyerim, şimdi açık deniz eğitimi için birlikteyiz. 1 ay bizimle birlikte.
Ahmet Çevik : Tanımayan yoktur.  En yakın dostumdur. Kanaryalara kadar bizimle birlikte
Elif Keskin : Tabi ki başrol oyuncusu :) benim sevgilim, seyahat boyunca yol arkadaşım…

23 EYLÜL  2014 SALI

Mükellef bir kahvaltıdan sonra Berna’nın 1 gün önce ayarladığı minibüs ile Santorini Adası‘nın Fira şehir merkezine gittik. Ada inanılmaz güzel manzaralara sahip. Fotoğraflar çekiliyor, çok hoş mekanlarda gezip yürüyüş yapılıyor. Hava çok rüzgarlı ve puslu olmasına rağmen adanın şaşırtıcı güzelliğini engelleyemiyor. Teleferikle tarihi limana indik.
Marmaris’den bahriyeli adlı gulet kıçtankara demirlemiş.
Tekrar yukarı çıkışta ikiye ayrılmak zorunda kaldık. Biz 5 kişi katırlarla yukarı çıkmayı tercih ettik.oldukça enteresan bir deneyim oldu doğrusu.
Öğlenden sonra adanın batısında bulunan küçük koyda güzel bir restoranda yemek yedik ve oldukça başarılı  bulduğumuz bu mekanda çekim yapıldı. Özellikle güneşte kurutulmuş ahtopot ızgara çok leziz… Akşam tekrar şehir merkezine geçilerek  gece şehir turundan sonra  tekneye geçip sohbetlerimize devam ettik.

24 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA

Sabah kahvaltısından, tekne temizliği derken saat 11:30 da Santorini limanından ancak avara olabildik. Kuzeybatı 17-19 knot rüzgarla Milos Adası‘na dümen tutuldu. Folegandros yaklaşık 30 mil batıda bulunan adanın Vathi Limanı‘na alargada demirledik. Tabi ki önce yüzme molası.
Bu akşam burada kalıp sabah erkenden Hydra Adası‘na gitmeye karar verdik. Ekip çok neşeli. Herkes çok eğleniyor ve uyum oldukça iyi. 
Santorini limanından su depolarımızı doldurmuştuk. Tuzlu olan su sanıyorum midelerimizi bozdu. Keşke su yapıcıyı çalıştırsaydım…

25 EYLÜL 2014 PERŞEMBE

Sabah erken saatte Folegandros Adası‘ndan ayrıldık. Rotamız 86 mil mesafede bulunan hydra adası.
Folegandros Adası‘nın güneyindeki Askali Koyu  kuzeyli havalara kapalı. Dip son derece berrak ve beyaz kumla kaplı oldukça değişik bir dip yapısı var.insana denizin altında yürüme isteği oluşturan dip yapısı çok ince bir kuma sahip.

10712717_10152726804893497_8486132650845447796_n
Rüzgarsız dümdüz bir deniz. Motorla tüm gün yol aldık. Çekim ekibinin keyfi yerinde. Çaparinin yerine rapala suda yüzüyor. Çok geçmeden beklediğimiz konuk gelip havuzluktaki yerini aldı. 8 KG’lık bir uzun kanat orkinos tuttuk. Bazı kaynaklarda beyaz ton balığı (albacore) adiyla geçen bu balığın yanında bulunan yüzgeci uzun ince bir kanat şeklindedir ve bu cinsin eti oldukça yağlı ve özellikle kaburga kısmının çok güzel ızgarası olur.
Tahmin edildiği gibi balık ekibin tüm üyeleri ile teker teker resim çektirdi. Ardından oldukça vahşi sayılabilecek balığın kesilip yüzülmesi ve akabinde akşama yenilmek üzere hazırlığı yapıldı.
Gün boyu rüzgarsız geçen havadan fırsat bulup asimetrik sarma sistemini denedik fakat sarma mekanizmasında bir sorun oluştu. Bunun  dışında teknede bir elektrik kaçağı var. Kıç vardevelaya dokunduğumuzda hafif bir elektrik çarpması oluyor. Teknenin bir gecede tüm paslanmazları paslandı ve güverte üzerine yayıldı. Yavaş yavaş sorunlar ckınayan başladı. 
Akşam Hydra Adası‘nın kuzeyinde bulunan şehir merkezindeki limana girdik. Fakat hiç yer yok. Çapa atıp dış mendireğe kıçtan kara bağlandık fakat yeterince yanaşmak kıyıdaki kayalık yapıdan ötürü mümkün olmadı.karaya dingi ile gidip gelmek gerekti. Akşam yemeğimizi tekne de uzun kanat orkinos tava yiyerek geçirdik.

26  EYLÜL 2014 CUMA

Sabah boşalan marinaya girip bağlandık. Şehir geçmişte tam bir korsan üssü olmuş. Son derece korunaklı olan liman girişi çok dar ve halen duran tarihi toplar savunmaya ne kadar onem verildiğini gösteriyor. Hava durumuna baktığımızda kuzeyde 6-7 şiddetinde bir hava geleceğini gördük ve saat 16:00 gibi tekrar limandan ayrılıp 33 mil mesafedeki  Pire Limanı‘na doğru yol aldik. Tahmin doğru çıktı. Akşam 18:00 saatlerinde başlayan fırtınamsı rüzgar 25-28 mil hızla kafadan esmeye başladı. Arasıra sağnak yağmur ve çakan şimşekler bize eşlik etti. Yeterli camadanla dalgalara vura çıka 6 – 6.5mil hızla volta seyri ile Atina, Pire‘de bulunan Zea Marina‘ya varmamız gece 01:00’i buldu. Gece boyu epey ıslandık ve üşüdük. Kuzeyden esen rüzgar beraberinde soğuğu da getirdi. Artık sonbahar sanırım buralara geldi…

27 EYLÜL 2014 CUMARTESİ

Sabah gelen kargonun sesi bizi erkenden uyandırdı.  Türkiye’de teslimatı yetişemeyen can Salı ve acil durum çantamızın Wiking Şirketi ile tam sözleştiğimiz gibi  Pire limanında teknemize kadar getirilip teslim edilmesi bizi oldukça şaşırttı ve bir o kadar mutlu etti.
Güzel bir kahvaltının ardından tekne temizliği ve  alışverişi yenilendi. Yakıt depomuz  ve suyumuz fullendi. Hava bugünde serin ve bulutlu.  Ekibimize bugün İstanbul’dan  Atina – Messina  rotasına katılmak için Merih Hanım dahil oldu. Tüm ekip  Hep beraber Atina şehir turu ile şehri keşfetmeye çalıştık.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

SEYİR FENERLERİ, ŞEKİLLER VE SESLİ UYARI İŞARETLERİ

SEYİR YARDIMCILARI, KARDİNAL (YÖNLEÇ) ŞAMANDIRALAR

KAZAZEDEYİ SUDAN KURTARMA TEKNİKLERİ